Okurlarımıza yanlış ümit vermemek için, aşağıdaki çalışmalardan şunu söyleyelim ki, aşağıdaki çalışma yavaş yemek yememenizin kilo vermenize yardımcı olacaktır. Ama bu çok güçlü bir “ipucu” sunabilir.
ABD’deki obezite krizinin korkunç olduğunu söylememize gerek yok; herkes bunu biliyor.
Ne de olsa, pek çok insanın bildiği gibi – her gün mücadeleyi yaşayanlardan ayrı olarak – bu ekstra kiloların dökülmesi ne kadar zor olabilir.
Son zamanlardaki bir araştırmaya göre, aşırı kilolu veya obez ABD’li yetişkinlerin yüzde 49’undan fazlası aktif olarak kilo vermeye çalışıyor, ancak bu oran, belki de kalıcı olarak kilo vermeme hayal kırıklıklarından ötürü önceki yıllara kıyasla bir düşüş.
Bazı çalışmalar, kilolu veya obez olan 6 ABD’li yetişkinten sadece 1’inin kilo vermeyi ve daha uzun bir süre boyunca kilo vermeyi sürdürdüğünü göstermiştir.
Yani, milyonlarca insanın istenmeyen kilolarıyla uğraştığı uzun soluklu mücadelede, araştırmacılar aynı zamanda hangi diyetlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin en iyi kilo kaybı sonuçlarını verdiklerini anlamaya çalışarak da yardım etmeye çalıştılar.
Ancak, yeni araştırmanın yazarlarının belirttiği gibi, az sayıda çalışma aslında yaşam tarzı değişiklikleri ile kilo artışı arasındaki nedensel ilişkiyi araştırmıştır.
Örneğin, hepimiz biliyoruz ki, disiplinli bir yaşam tarzına sahip olmak bizim için iyi – yani ideal aralıklarla yemeklerle – ama bu değişiklikleri uygularsak kilo vereceğimizi biliyor muyuz?
Ayrıca, ya kulaktan ya da sezgisel olarak, akşam yemeğinden sonra ya da yatma zamanımıza çok yakın yemek yemenin iyi bir fikir olmadığını da biliyoruz. Ancak kanıt bu iddiayı destekliyor mu?
Günümüzde dergide yayınlanmış olan yeni çalışma, yaşam tarzı müdahaleleri ile kilo alımı arasındaki ilişkiye derinlemesine bakmaktadır. Özellikle yeme hızından, akşam yemeğinden sonra atıştırmadan, 2 saat içinde yatmadan yeme ve kilo kaybı üzerine kahvaltı atlatma gibi etkilere bakar.
Bununla birlikte, açıklık sağlamak için, araştırmacıların açıkladığı bu “etkinin” yalnızca bir istatistiksel olduğu akılda tutulmalıdır; Bu çalışma nedenselliği açıklamamaktadır, ancak bu değişikliklerin bazılarını uygulamaya başlarsanız kilo vermeniz olasılığını ortadan kaldırır.
Çalışma, Japonya’nın Fukuoka şehrinde, Kyushu Üniversitesi Tıp Bilimleri Enstitüsünde Sağlık Hizmetleri İdaresi ve Yönetimi Bölümünden Yumi Hurst ve Haruhisa Fukuda tarafından yürütülmüştür.
Yeme hızını yavaşlatmak BMI’yi düşürebilir
Hurst ve Fukuda, Japonya’da diyabetle yaşayan yaklaşık 60.000 kişinin sağlık sigortası verilerini inceledi. 2008 ile 2013 yılları arasında, bu kişilerin vücut kitle indeksi (BMI) ölçümleri, bel ölçümleri ve kan ve idrar testlerini içeren sık sık tıbbi kontrolleri vardı.
Kontroller ayrıca katılımcıların sigara içme ve içme alışkanlıklarının yanı sıra yeme ve uyku rutinlerini sorgulayan yaşam tarzı sınavlarını da içeriyordu.
Katılımcılara, yeme hızlarının “hızlı”, “normal” veya “yavaş” olup olmadığı ve akşam yemeğinden 2 saat sonra düzenli olarak yemek yedikleri, kahvaltı atladıkları veya akşam yemeğinden sonra atıştırılıp atıştırmadıkları sorulmuştur.
Genel olarak, yavaş yemek yeme bildirenlerin fiziksel olarak daha sağlıklı olmaları ve genel olarak daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaları daha olasıydı. 6 yıllık dönemde, toplam insan örneğinin yarısından fazlası, yedikleri hızı yavaşlattı ve bu değişim, hem bel ölçümlerinde hem de VKİ’de azalmayla ilişkiliydi.
Daha spesifik olarak, normal bir hızda yemek yeme, obezite riskinde yüzde 29’luk bir düşüş ile ilişkiliydi ve yavaş bir hıza dönüşme, obezite riskinde yüzde 42’lik bir azalmaya neden oldu.
Akşam yemeğinden 2 saat sonra akşam yemeği yemek ve akşam yemeği sonrası atıştırma da daha yüksek bir BKİ ile ilişkilidir. Ancak, kahvaltı atlama, herhangi bir şekilde BMI’yi etkilemiyor gibi görünmüyordu.
Yazarlar sonuçlandırıyor:
“Yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler obezite, VKİ ve bel çevresini etkileyebilir. Yeme hızını azaltmaya yönelik müdahaleler, obeziteyi önlemede ve ilişkili sağlık risklerini azaltmada etkili olabilir.”