Sevgili kullanıcılar! Sitedeki tüm materyaller diğer dillerden çevirilerdir. Metinlerin kalitesi için özür dileriz, ancak onların yararına olacağını umuyoruz. En iyi dileklerimle, Site yönetimi. E-mail: admin@trmedbook.com

Yalnızlık, obeziteden daha büyük bir katil, araştırmacılar derler

Obezite, Amerika Birleşik Devletleri’nde yetişkinlerin üçte birinden fazlasını etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Bununla birlikte yeni araştırma, iki büyük tehdidin bulunduğunu göstermektedir: yalnızlık ve sosyal izolasyon.

bir sandalyede oturan yaşlı bir adam

UT, Provo, UT’deki Brigham Young Üniversitesi’nden (BYU) yapılan iki yeni meta-analiz, yalnızlığın ve sosyal izolasyonun erken ölüm riskini yüzde 50’ye kadar artırabildiğini ortaya koymaktadır.

Co-yazar Julianne Holt-Lunstad, BYU’da bir psikoloji profesörü olan Ph.D. ve arkadaşları yakın zamanda Washington, D.C.’de düzenlenen Amerikan Psikoloji Derneği’nin 125. Yıllık Sözleşmesi’nde bulgularını sundular.

Yalnızlık ve sosyal izolasyon sıklıkla birbirinin yerine kullanılırken, ikisi arasında kayda değer farklılıklar vardır. Sosyal izolasyon, diğer bireylerle iletişimin yokluğu olarak tanımlanırken, yalnızlık, kişinin başkalarından duygusal olarak kopuk olduğu hissidir. Özünde, bir kişi başkalarının huzurunda olabilir ve hala yalnız hisseder.

AARP’nin yaptığı bir araştırmaya göre, 45 yaş ve üstü yetişkinlerin yaklaşık yüzde 35’i yalnız olarak kategorize edilebilir.

Yalnızlık ve sosyal izolasyon hem zayıf sağlıkla ilişkilendirilmiştir. Örneğin, geçen yıl bildirilen bir çalışma, yalnızlığın Alzheimer hastalığına bağlı olabileceğini, diğer araştırmaların ise meme kanseri hastalarında sağkalımı azalttığını ortaya koymuştur.

Bu son araştırma için, Prof. Holt-Lunstad ve ekip, yalnızlığın ve sosyal izolasyonun erken ölüm riskini nasıl etkilediğini belirlemeyi amaçladı.

Yalnızlığın öldürdüğü ‘Sağlam kanıt’

Araştırmacılar, yalnızlık, sosyal izolasyon ve mortalite arasındaki ilişkiye bakan iki meta-analiz yaparak bulgularına vardılar.

İlk meta analiz, 148 çalışma boyunca 300.000’den fazla erişkiyi içeriyordu, ikincisi ise 3,4 milyondan fazla erişkin içeren 70 çalışmadan oluşuyordu.

İlk meta-analizden elde edilen veriler, sosyal olarak izole edilenlerle karşılaştırıldığında, başkalarıyla daha fazla bağlantıya sahip olan yetişkinler için erken ölüm riskinin yüzde 50 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur.

Araştırmacılar, ikinci meta-analizden yalnızlığın, sosyal izolasyonun ve yalnız yaşamasının, erken ölüm riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu bulmuşlardır.

Dahası, ekip yalnızlık, sosyal izolasyon ve yalnız yaşamla ilişkili erken ölüm riskinin, obezite ve diğer önemli sağlık durumlarıyla ilişkili erken ölüm riskine eşit veya daha yüksek olduğunu buldu.

“Sosyal izolasyon ve yalnızlığın erken ölüm riskini önemli ölçüde artırdığı ve riskin büyüklüğünün birçok lider sağlık göstergesinden daha yüksek olduğunu gösteren güçlü kanıtlar vardır.”

Julianne Holt-Lunstad, Ph.D.

Holt-Lunstad, yaşlanan nüfusun arttığını dikkate alarak bu sonuçların özellikle dikkate alındığını belirtmektedir.

“Aslında, dünyadaki birçok ülke artık bir“ yalnızlık salgını ”ile karşı karşıya olduğumuzu ileri sürüyor” diye ekliyor. “Karşı karşıya olduğumuz meydan okuma, bu konuda yapılabilecek şey.”

Holt-Lunstad’a göre, yalnızlık salgınlığının üstesinden gelmenin bir yolu, bireyler ve toplum olarak yalnızlığa karşı daha fazla kaynak yaratmaktır.

Örneğin, okul çocukları için sosyal beceri eğitimine daha fazla odaklanılması gerektiğini ve doktorların tıbbi taramada sosyal bağlılığı dahil etmeyi düşünmeleri gerektiğini öne sürmektedir.

Dahası, Prof. Holt-Lunstad, yaşlı yetişkinlerin yalnızca emekliliğin mali etkilerine değil, aynı zamanda sosyal olanlara da, pek çok yetişkinin sosyal bağlantılarının işyerinden kaynaklandığını belirtmeleri gerektiğini söylüyor.

TRMedBook