Sevgili kullanıcılar! Sitedeki tüm materyaller diğer dillerden çevirilerdir. Metinlerin kalitesi için özür dileriz, ancak onların yararına olacağını umuyoruz. En iyi dileklerimle, Site yönetimi. E-mail: admin@trmedbook.com

Tip 2 diyabet: Aralıklı oruç riski artırabilir

Yeni bir araştırma, aralıklı açlığın insülin seviyelerini yükseltebileceğini, pankreatik hücrelere zarar verebileceğini ve karın yağ miktarını artırabileceğini düşündürmektedir.

saati ile plaka

Aralıklı oruç diyet olarak adlandırılan sözler hızla kilo vermek isteyenler arasında daha fazla çekiş kazanıyor.

Bu popüler diyet, bir kişinin kalori alımını büyük ölçüde kısıtladığı “hızlı” günlerden oluşuyor – günlük dozun dörtte birine veya daha azına, örneğin – ve “bayram” günlerine, kişinin diyetini istedikleri her yerde yiyebiliyor.

Bazen “fad” olarak anılan “aralıklı” oruç tutma, son yıllarda hayatının artması ve kanserden kurtulmanın yararlarından dolayı popüler olmuştur.

Gerçekten de, bazı hayvan çalışmaları aralıklı açlığın kanser riskini azaltabildiğini gösterirken, gözlemsel çalışmalar dinlerini oruç tutan insanların düzenli olarak daha hızlı yaşamayanlara göre daha uzun yaşadığını göstermiştir.

Ancak aralıklı oruç için de olumsuzluklar olabilir mi? İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen Avrupa Endokrinoloji Toplumu Yıllık Toplantısı’nda sunulan araştırmalar, diyet uygulamasının kişinin metabolizmasında ciddi sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.

Spesifik olarak, Brezilya’daki São Paulo Üniversitesi’nde bir araştırmacı olan Ana Cláudia Munhoz Bonassa tarafından yönetilen yeni çalışma, aralıklı açlığın pankreasın normal aktivitesini ve insülin üretimini azaltabileceğini ve bunun da Tip 2 diyabet riski.

Aralıklı açlık diyabetlere yol açabilir

Araştırmacılar, kısa bir süreliğine oruç tutmanın oksidatif stresi ve serbest radikallerin üretimini artırdığını ileri süren eski çalışmalarla çaba gösterdiler.

Yaşlanma sürecini hızlandırmak ve DNA’mıza zarar vermek, kanser, kardiyovasküler hastalık ve nörodejenerasyon riskini arttırmak için oksidatif stres ve aşırı serbest radikal seviyeleri önerilmiştir.

Aralıklı oruç tutmanın serbest radikal ürettiğini anlamak için Bonassa ve meslektaşları, 3 aylık bir süre boyunca diyete sağlıklı, yetişkin sıçanlar yerleştirdiler.

Bu süre zarfında, araştırmacılar kemirgenlerin insülin düzeylerini ve işlevlerini, vücut ağırlığını ve serbest radikal seviyelerini ölçüp izlediler.

Diyet süresinin sonunda, fareler beklendiği gibi kilo verdiler. Ancak, vücut yağlarının dağılımı beklenmedik bir şekilde değişti.

Kemirgenlerin karnındaki yağ dokusu miktarı arttı. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, göbek yağının, tip 2 diyabetle derinden bağlantılı olduğu ve bazı araştırmaların, öncekinin ikincisine yol açabileceği bir moleküler mekanizma olduğunu ileri sürdüğü gösterilmiştir.

Ek olarak, Bonassa ve meslektaşları insülin salgılayan pankreatik hücrelerin yanı sıra daha yüksek seviyelerde serbest radikaller ve insülin direncinin belirtilerini de buldular.

Çalışmanın baş yazarı, bulguları şöyle yorumladı: “Aralıklı açlık diyetlerini tercih eden aşırı kilolu veya obez insanların zaten insülin direncine sahip olabileceğini düşünmeliyiz.”

“[S] o,” Bonassa devam ediyor, “Bu diyet erken olmasına rağmen, hızlı kilo kaybı, uzun vadede, tip 2 diyabet gelişimi gibi, sağlıklarına potansiyel olarak ciddi zararlı etkileri olabilir.”

“Bu, kilo vermeye rağmen aralıklı açlık diyetlerinin, normal sağlıklı bireylerde diyabet ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek pankreaslara zarar verebileceğini ve insülin fonksiyonunu etkileyebileceğini gösteren ilk çalışmadır.”

Ana Cláudia Munhoz Bonassa

Gelecekte, bilim adamları aralıklı açlığın pankreas ve insülin hormonunun normal işleyişi üzerindeki zararlı etkilerini daha ayrıntılı olarak incelemeyi planlamaktadır.

TRMedBook