Multipl skleroz, zayıflatıcı yorgunluk, görme problemleri, denge ve koordinasyon bozukluğu ve kas sertliğine neden olabilir. Genellikle etkisizdir ve nedenleri henüz net olarak tanımlanmamıştır.
Multipl sklerozda (MS), bağışıklık sistemimiz yanlışlıkla miyelin ya da aksonu kapatan kılıflara saldırır.
Akson beyin hücrelerini bilgi taşıyan elektrik sinyalleri göndermeye izin veren projeksiyon.
Hasar meydana geldiğinde, motor ve bilişsel işlevler ve görme gibi çeşitli işlevler yavaş yavaş bozulur.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve MS Uluslararası Federasyonu tarafından 2008 yılında ortaklaşa düzenlenen bir MS kaynağına göre, küresel düzeyde “MS’in medyan tahmini prevalansı 100.000 başına 30’dur.” MS vakalarının en yüksek prevalansı.
Tam olarak MS’ye neden olan şey henüz belirsizdir, yani şu anda tedaviler, biyolojik tetikleyicileri ortadan kaldırmaktan ziyade durumun semptomlarını yönetmeye odaklanmaktadır.
Ancak, Cenevre Üniversitesi ve Cenevre Üniversitesi Hastaneleri’nden (hem de İsviçre’de) ortaya çıkan araştırmalar, bu hastalığın gelişimini yönlendiren şeyleri anlamak için bize bir adım daha yaklaştırabilirdi.
“Karar verdik,” diye açıklıyor üst düzey araştırmacı Doron Merkler, “farklı patojenlerin kışkırttığı otoimmün reaksiyonları inceleyerek [MS’te] bulaşıcı faktörleri analiz etmek için.”
“Bu, bir enfeksiyonun olduğu yerde [MS] gelişimini etkileyebilecek bir unsuru saptamaya çalışmaktı” diye ekliyor.
Ekibin bulguları dün dergide yayınlandı.
Viral patojen otoimmüniteyi tetikler
Merkler ve ekip, MS’in gelişimi ile tutarlı bir yanıtı neyin tetikleyebildiğini anlamak için, bağışıklık sisteminin iki farklı patojene veya hastalığa neden olan bakterilere (viral ve bakteriyel) karşı reaksiyonunu test etmeye karar verdiler.
Bunu yapmak için, her bir patojen türünü sağlıklı kemirgenlere enjekte ederek bir fare modeli ile çalıştılar.
Dikkat ettikleri şey, vücudun bağışıklık yanıtında önemli bir rol oynayan beyaz kan hücresi – CD8 + T lenfositlerinin, hem viral hem de bakteriyel patojene benzer şekilde reaksiyon gösterdiği idi.
İlk yazar Nicolas Page, “CD8 + T adı verilen lenfositlerden kantitatif olarak özdeş bir bağışıklık reaksiyonu gördük” diyor.
“Ancak,” diye ekliyor, “sadece viral patojenle enfekte olan fare [MS] ‘yi anımsatan bir inflamatuar beyin hastalığı geliştirdi.”
Bu gözlem, bilim adamlarının CD8 + T hücrelerinde gen ekspresyonunu inceleyerek viral patojenden nasıl etkilendiğini görmelerini sağlamıştır.
Bakteriye tepki gösteren lenfositlerin DNA’yı bağlayan belirli bir DNA’yı ya da DNA’yı kurmaya yardımcı olan proteinleri ifade ettiklerini bulmuşlardır: TOX.
TOX, daha sonra tehdit olarak algılanan yabancı cisimlere tepki olarak bir bağışıklık tepkisi oluşturan belirli lenfositlerin gelişimine katkıda bulunur.
Bu durumda, Page’in daha da açıkladığı gibi, “iltihap ortamının T lenfositlerde TOX ekspresyonunu etkilediğini ve MS’yi tetiklemede bir rol oynayabileceğini bulmuşlardır”.
TOX MS’ye nasıl yol açar?
Ancak TOX ifadesinin aslında MS gibi bir otoimmün hastalığın gelişiminde çok önemli olup olmadığına nasıl karar verilebilir? Önemini kanıtlamanın iyi bir yolunun, sağlıklı farelerin CD8 + T hücrelerindeki DNA bağlayıcı faktörü bastırmak olduğunu düşünmüşlerdir.
Araştırmacıların daha sonra fark ettikleri, Merkler’in sözlerinde, “viral patojeni aldıkları halde, fareler hastalığı geliştirmediler.”
Normal olarak, beyinlerimiz nöronlara zarar verebilecek ve merkezi sinir sistemini etkileyebilecek otoimmün reaksiyonları ortadan kaldıracak şekilde donatılmıştır.
Merkler, “Beynimiz sınırlı bir rejeneratif kapasiteye sahiptir, bu yüzden de kendilerini vücudun bağışıklık tepkilerine karşı korumak zorunda kalıyorlar, bu da virüsle savaşmak ve hücrelerini geri dönüşümsüz hasara yol açarak hücrelerini yok edebilir.”
“Beyin daha sonra T lenfositlerin geçişini engelleyen bariyerler kurar” diye ekliyor.
Bununla birlikte, TOX, CD8 + T lenfositlerinde aktive edildiğinde, hücrenin sağlıklı nöronlara saldırmasını engellemek için gönderdiği bazı sinyalleri alamıyor. Yani, bu “not” olmadan, lenfositler daha sonra beyin hücrelerini hedefleyen bir otoimmün yanıtı monte ederler.
“Bu, hastalığın nedenlerini anlamak için cesaret verici bir sonuçtur, ancak insanlarda gerçekten multipl sklerozun nedenini belirlemek için yapılması gereken çok iş var” diyor.
Bu nedenle, araştırma ekibi için bir sonraki adım, TOX’un rolünün daha iyi anlaşılması ve MS’in yanı sıra bazı kanser türlerinin dışında başka otoimmün hastalıkları tetiklemenin işe dahil olup olmayacağını görmek olacaktır.