Makarna, patates ve diğer karbonhidrat açısından zengin gıdaların azaltılması kilo vermek için popüler bir plan haline gelmiştir. Bununla birlikte, yeni bir araştırmaya göre, karbonhidratlı bir diyet başka sağlık yararları sunabilir.
Araştırmacılar, karbonhidratlı diyetin sadece 2 haftasının, karaciğer yağının düzeylerini düşürdüğünü ve alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) ile yaşayan az sayıda bireyde kardiyometabolik sağlığın diğer belirteçlerini iyileştirdiğini bulmuşlardır.
İsveç’teki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden yazar ortak yazar Adil Mardinoğlu ve ekibi geçtiğimiz günlerde dergide sonuçlarını yayınladılar.
NAFLD, karaciğerde fazla yağ birikmesiyle karakterize bir durumdur. Alkolik yağlı karaciğer hastalığının aksine, NAFLD ağır alkol tüketiminden kaynaklanmaz.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30-40’ının NAFLD’ye sahip olduğu düşünülmekte, bu da ülkede “karaciğer hastalığının en yaygın nedenlerinden biri” olarak görülmektedir.
Obezite ve tip 2 diyabet gibi ilgili sağlık koşulları, NAFLD için başlıca risk faktörleridir. Durum, obez olan kişilerin yaklaşık yüzde 30 ila 90’ında tespit edilmiştir.
Sağlıklı bir diyetin benimsenmesi NAFLD’nin tedavisi için anahtar olarak kabul edilir ve doktorlar normal olarak yağ alımını azaltmayı tavsiye eder.
Bununla birlikte yeni çalışma, karbonhidrat tüketimini azaltmanın NAFLD için başka bir tedavi stratejisi olabileceğini düşündürmektedir.
Karaciğer yağ metabolizması iyileşti
Mardinoğlu ve meslektaşları, hepsine obez olan ve NAFLD’si olan 10 yetişkini çalışmaya aldı.
2 hafta boyunca, katılımcılar karbonhidratlarla sınırlı olan ancak protein seviyesinde artan bir izokalor diyete tabi tutuldular. Bir izokalorik diyet, her gün aynı miktarda karbonhidrat, protein veya yağın tüketildiği bir diyettir.
Ekip, diyet müdahalesinin, çalışma katılımcılarının karaciğer yağını ve diğer metabolik tepkilerini nasıl etkilediğini değerlendirdi.
Çalışma, karbonhidratlı diyetin karaciğer yağ metabolizmasını geliştirdiğini ve 14 günlük çalışma dönemi boyunca karaciğer yağında “dramatik azalmalar” sağladığını ortaya koydu.
Araştırmacılar ayrıca karbonhidrat kısıtlamasının inflamatuar belirteçlerde, özellikle interlökin-6 ve tümör nekroz faktörü alfa – yüksek düzeylerinin daha yüksek NAFLD şiddetine bağlı olduğunu düşündürmektedir.
Dahası, karbonhidratlı diyetin, karaciğer yağı metabolizmasındaki gelişmelere bağlı olan, folatın dolaşımdaki seviyelerinde bir artışla ilişkili olan bağırsak mikrobiyotadaki değişikliklere neden olduğunu bulmuşlardır.
Araştırma sonuçlarına göre, araştırmacılar şöyle yazıyor:
“[…], artan protein içeriğine sahip bir izokalorik düşük karbonhidratlı diyet ile kısa süreli müdahalenin, NAFLD’li obez insanlarda çoklu metabolik yararlar sağladığını gösterdik.”
Demek ki, diyete gelince tek bedene uygun bir yaklaşım olmadığını, yani karbonhidratlı diyetin NAFLD’li herkes için işe yaramayacağına dikkat çektiler.