Sevgili kullanıcılar! Sitedeki tüm materyaller diğer dillerden çevirilerdir. Metinlerin kalitesi için özür dileriz, ancak onların yararına olacağını umuyoruz. En iyi dileklerimle, Site yönetimi. E-mail: admin@trmedbook.com

Doğum sonrası depresyon ne kadar sürer?

Ocak 2014’te yapılan postpartum depresyonu inceleyen klinik çalışmaların kapsamlı bir gözden geçirmesi, birçok kadında postpartum depresyon semptomlarının zamanla gerilemesine rağmen, çok sayıda kadın için depresyonun uzun süreli bir sorun olmaya devam ettiğini göstermiştir.

Ruh hali dalgalanmalarının yaşanması veya doğumdan sonraki haftalarda ağrılı olmasına rağmen, bazı kadınlarda bu belirtiler daha kalıcı ve şiddetli olabilir ve doğum sonrası depresyonun bir göstergesi olabilir.

Doğum sonrası depresyonun genellikle doğumdan sonraki ilk 4 ila 6 haftada ortaya çıktığını biliyoruz ve kendi başına iyileşme olasılığı düşük.

Bu, doğum sonrası depresyon belirtilerini çok önemli kılar, böylece doktorlar bebeğin bakımını etkilemeden uygun tedaviyi sağlayabilirler.

Bu raporda, araştırmacılar, 1985 ile 2012 yılları arasında yayımlanan postpartum depresyon üzerine yapılan çalışmaların bulgularını karşılaştırdılar. Araştırmacılar, bazı kadınların kalıcı postpartum depresyona daha yatkın hale getiren risk faktörlerini belirlemek istediler.

Ayrıca, mevcut çalışmaların postpartum depresyona ne gibi kısıtlamalarının olabileceğini ve postpartum depresyonlu kadınlar ve onların çocukları için ne gibi etkileri olduğunu görmek istemişlerdir.

Her ne kadar gözden geçirme çalışmasında incelenen tüm takip çalışmaları, postpartum depresyon semptomlarının zamanla azaldığını gösterse de, birçok kadın için klinik depresyon için kestirim puanlarının altında bırakma puanları düşmemiştir. Genel olarak, derlemede postpartum depresyon geçiren kadınların% 38’inde kronik semptomlar görüldü.

Tıbbi bakım alan kadınlarda, hastaların% 50’si doğumdan sonraki 1 yıldan fazla bir süre boyunca depresyon yaşadı. İnceleme ayrıca, klinik tedavi almayan kadınlarda doğum sonrası depresyon geçiren kadınların% 30’unun halen doğumdan sonraki 3 yıla kadar depresyonda olduğunu bulmuştur.

Kronik depresyon riskini hangi faktörler artırır?

Çalışmaların bir kısmı, kronik doğum sonrası depresyondan muzdarip kadınların, doğumdan kaynaklanan yeni bir belirtiler dizisi yerine, daha önceden var olan depresyonun devam ettiğini düşünmektedir.

İnceleme, zayıf partner ilişkileri, stres ve önceden var olan depresyon ve cinsel istismar öyküsünün, kadınları doğumdan sonra kronik depresyon geçirme olasılığının daha yüksek olduğuna dair en güçlü kanıtı bulmuştur.

Gözden geçirmenin, kanıtlarını çektiği bazı araştırmalar, genç annelerin, düşük gelirli annelerin ve azınlık geçmişinden annelerin, kronik doğum sonrası depresyon geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu, ancak verilerin bu bulgular açısından daha az tutarlı olduğunu ileri sürdüler.

Çocukta görülen hastalıklar, annenin uzun süreli depresyon geçirme olasılığını artırmış görünmemektedir.

Daha fazla çalışma için alanlar

Bu gözden geçirme, uzun süreli postpartum depresyon için etkili tedavilerin ne olduğu hakkında fazla bilgi bulamadı. Ayrıca, postpartum depresyon tanımı, incelemenin incelediği tüm çalışmalarda standartlaştırılmamıştır.

Dolayısıyla araştırmacılar, hastalığın standart tanımını ve tutarlı takip yöntemlerini kullanan daha büyük çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmektedir.

Derlemenin yazarları, çalışmalarının bulgularının, doktorların, hastaları tedavi ederken postpartum depresyonun kronik hale gelme potansiyel belirtilerinin farkında olmaları gerektiğini ve depresyona katkıda bulunan faktörleri de hesaba katmanın önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Araştırma ekibi ayrıca, durumun daha eğitimli yönetiminin çocuk gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri sınırlandırması gerektiğini belirtti:

“Postpartum depresyonun (PPD) bebeği, depresif anne için ve anne ve çocuk arasındaki erken ilişki için önemli sonuçları olması nedeniyle, PPD’li annelerin zihinsel sağlıklarında uzun süreli değişiklikler hakkındaki bilgi sadece bu dersi anlamamızı geliştirmeyebilir PPD’nin yanı sıra, önleme ve müdahale stratejilerini de bilgilendiriyor. “

TRMedBook