Sevgili kullanıcılar! Sitedeki tüm materyaller diğer dillerden çevirilerdir. Metinlerin kalitesi için özür dileriz, ancak onların yararına olacağını umuyoruz. En iyi dileklerimle, Site yönetimi. E-mail: admin@trmedbook.com

Bulunan Erkek Ergenliği: Protein Yeni Insights’ı Ortaya Sunuyor

SMAD3 adı verilen bir proteinin nasıl davrandığının keşfedilmesi, ergenlik çağındaki erkeklerde ve doğurganlık isteyen erkeklerde yeni kavrayışlar ortaya çıkarmıştır; Araştırmacılar ayrıca çevredeki kimyasalların bu işlemcileri nasıl etkilediğini daha iyi anlayabileceğini umuyorlar.

Endokrinolojinin 8 Mart çevrimiçi sayısında yayınlanan bir makalede bulguları okuyabilirsiniz.

Yaklaşık 10.000 çocuktan yaklaşık 1’i, yaklaşık sekiz yaşında erken veya “erken” ergenliğe giriyor.

Ergenlik zamanlamasının zamanlaması ergenlik dönemini etkilemiş, ergenlik çağındaki ergenlik azalmış erişkinliğe ve puberte ile ilişkili kemik yoğunluğuna bağlanmıştır.

Geç puberte, testisler veya testisler, erkek organın sperm üreten kısmı normal olarak totetosterona cevap veremediğinde ortaya çıkar.

Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi, Monash Üniversitesi Tıp ve Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden ilk yazar Dr Catherine Itman, SMAD3’ün testis veya testis hücrelerinin büyümesi ve testosterona karşı nasıl tepki verdiklerini incelediklerini söyledi:

“SMAD3, hücre dışındaki ortamdaki sinyalleri, oroff üzerindeki genleri değiştirdiği çekirdeklere dönüştüren bir proteindir” diye ekledi.

Bulguların önemli bir kısmı, SMAD3’ün üretildiği hızda yatıyor gibi görünmektedir: normalin yarısı normalden daha hızlı bir şekilde olgunlaşmaya yol açar ve hiçbiri testosterona karşı anormal tepkilere yol açmaz.

Araştırmacılar, araştırmacılar için Sertoli hücrelerine, testis veya testislerin olgunlaşmasına yardımcı olan “hemşire” hücrelere odaklandı.

Erkek ergenliği, vücudun büyük miktarda testosteron üretmeye başladığı zaman başlar ve bu da Sertoli hücreleri boyunca hareket eder.

Araştırmacılar, ergenlikten önce Sertoli hücrelerinin çoğaldığını ve bu testlerin büyümesine yardımcı olduğunu ve ergenlikte, Sertoliklerin sperm öncü hücrelerinin büyümesini destekleyerek testislerin sperm üretmesine yardımcı olmak için büyümeyi durdurması gerektiğini biliyorlardı.

Bu nedenle, testislerdeki Sertoli hücre popülasyonunun kurulması ve olgunlaşması, erkek fertilitesini desteklemektedir.

Itman ve arkadaşları Sertoli hücrelerinin çoğalma durumundan nasıl geçtiğini araştırmış, bu da testisleri sperm üretmek için yeterince büyük, olgun duruma, sperm üretimine yardımcı olan sonuçlara yol açmıştır.

Laboratuvar farelerini kullanarak, ergenlik öncesi ve sonrasında Sertoli hücre aktivitesinin, mevcut olan SMAD3 miktarına bağlı olduğunu, böylece azaldığında spermin daha erken geliştiğini ve tamamen yok olduğunda Sertoli hücrelerinin testosterona karşılık vermeyi daha uzun sürdüğünü tespit etmişlerdir.

Bu nedenle, önceki anlayışa aykırı olarak, “açma-kapama” anahtarının bir durumu değil, olgunlaşmamış, yetişkin hücresine kıyasla Sertoli hücresiyle çoğalan olgunlaşmamış olandan farklı olan SMA3 proteininin miktarına bir bağımlılık değildi.

Ergenlik üzerine yapılan diğer araştırmalar, hücrelerin hormonlara nasıl tepki verdiğini bozan kimyasallara maruz kalan erkeklerde gelişimin ertelenmesini önermiştir.

Sözde “endokrin bozucu bileşikler” olarak adlandırılan bu bileşikler, plastik, kozmetik, boya ve deterjan gibi günlük eşyaları üreten endüstrilerde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Itman’ın çalışması, Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Konseyi (NHMRC) Erken Kariyer Projesi’nden, bu bileşiklerin, SMAD3 terobu dahil olmak üzere, ergenlik çevresindeki Sertoli hücrelerinin büyüme ve olgunlaşmasını nasıl etkilediğini incelemek için finanse edilmektedir.

Itman, “Araştırmamızla, çevremizdeki kimyasalların, ergenlik döneminde erkek çocuklarda ve yetişkin erkeklerin doğurganlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgi vermeyi umuyoruz” dedi.

“Smad3 Dozu Androjen Yanıtlamasını Belirliyor ve Postnatal Testis Geliştirmenin Hızını Belirliyor.”
Catherine Itman, Çene Wong, Briony Hunyadi, Matthias Ernst, David A. Jans ve Kate L. Loveland.
Endokrinoloji, 8 Mart 2011’de yayınlandı
DOI: 10,1210 / en.2010-1453

Ek kaynak: Monash Üniversitesi.

Yazan: Catharine Paddock, PhD

TRMedBook