Sevgili kullanıcılar! Sitedeki tüm materyaller diğer dillerden çevirilerdir. Metinlerin kalitesi için özür dileriz, ancak onların yararına olacağını umuyoruz. En iyi dileklerimle, Site yönetimi. E-mail: admin@trmedbook.com

Beyin plaklarına bağlı yaşlılarda sertleşmiş atardamarlar

Dergide yayınlanan bir çalışmaya göre, atardamarların sertleşmesinden muzdarip yaşlı insanların, Alzheimer hastalığının bir göstergesi olan beyinde beta-amiloid plaklarının olması daha olasıdır.

Ulusal Yaşlanma Enstitüsü’ne göre, beta-amiloid toplanması denilen protein parçaları parçalandığında, beynin sinir hücreleri arasındaki boşluklarda plaklar oluşur.

Bu süreç, bir kişi yaşlandığında daha yaygındır, fakat Alzheimer hastalığı olanlarda, hastalığa sahip olmayanlarla karşılaştırıldığında, belirli beyin bölgeleri içindeki plakların daha fazlasına sahiptir.

Çalışma için, Pittsburgh Üniversitesi’nden araştırmacılar, 91 kişinin yaşının 87’sini, herhangi bir demans hastası olmayan beynini taradılar.

Araştırma ekibi katılımcıların beyinlerinde herhangi bir plağın mevcut olup olmadığını analiz etmiş ve katılımcı arterlerin sertliği 2 yıl sonra ölçülmüştür.

Katılımcıların yaklaşık yarısının beta-amiloid plakları vardı. Araştırmacılar, bu katılımcıların bu plaklara sahip olmayanlarla karşılaştırıldığında daha yüksek sistolik kan basıncına ve daha yüksek ortalama tansiyona sahip olduklarını bulmuşlardır.

Ayak bileği-brakiyal indeks yöntemini kullanarak – bir uzvda arteriyel yetmezliği tanımlayan bir test – araştırmacılar, beta-amiloid plakları olan katılımcıların da yüksek arter sertliği gösterdiğini bulmuşlardır.

Ayrıca, ayak bileği-brakiyal arteriyel sertlikteki her artış için, katılımcıların beyninde beta-amiloid plaklarının iki kat daha muhtemel olduğu bulunmuştur.

Beyinde hem amiloid plakları hem de beyaz cevher hiperintensiteleri olan hastalar (beyin lezyonları) arteryel sertliği gösterme olasılığı en yüksek olanlardır.

Fiziksel aktivite ve kilo kaybı yardımcı olabilir

Pittsburgh Üniversitesi’nden Dr. Timothy M. Hughes, bulguları şöyle açıkladı:

“Arteriyel sertliği ölçmek için nabız dalga hızını (PWV) kullanarak, sistemik arteriyel sertlikteki her bir ünitenin (1 standart sapma) artmasının beyinde amiloid biriktirme olasılığındaki iki kat artışla ilişkili olduğunu bulduk.”

O devam etti:

Daha sert arterler ayrıca beyinde hem beyaz cevher hastalığına hem de amiloid birikimine sahip olma olasılığını artırır.

Sistemik ve merkezi PWV’deki her ünite artışı, bu “çift vuruş” un (yüksek amiloid ve yüksek beyaz madde lezyonları) sırasıyla 2,79 ve 3,83 kat arttığını göstermektedir. Bu ilişkiler sadece yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksinden bağımsız olmakla kalmamış, aynı zamanda mevcut kan basıncı ve anti-hipertansif ilaçlar da almıştır. ”

Hughes, beyindeki amiloid birikiminin, demansın bir sonucu veya sonucu olup olmadığını anlamak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyledi.

“Bu gibi çalışmalar, beyinde amiloid birikiminin yaşlı erişkinlerde yaşa bağlı bir fenomen olabileceğini ve hipertansiyon ve arteriyel sertlik gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin önemli bir rol oynayabileceğini” ileri sürüyor.

Ancak, bu ilişkilerin anti-hipertansif ilaç kullanımından bağımsız olmasının, arteriyel sertliğin etkilerinin mevcut kan basıncından bağımsız olduğunu gösterdiği için önemlidir. Ayrıca kan basıncını düşürmeyi hedefleyen mevcut anti-hipertansif tedavinin, arteryel sertliği tersine çevirmede “çok az etkisi” olduğunu söylüyor.

Hughes, “Arterlerimiz yaşlandıkça sertleşmeye devam ediyor” diye ekliyor. “Yüksek kan basıncı bu sertleşmeyi hızlandırır. Mevcut araştırmalar arteriyel sertliği azaltmanın ve tersine çevirmenin en iyi yolunun, obezite ve insülin direnci gibi fiziksel aktivite ve kilo kaybı gibi kardiyometabolik risk faktörlerini hedef aldığını göstermektedir.”

Bu yılın başlarında, D3 vitamininin – bir D vitamini ve omega 3 yağ asitleri formunun – beyinde bağışıklık sisteminin berrak amiloid plaklarının temizlenmesine yardımcı olabileceğini düşündüren bir çalışmada bildirilmiştir.

TRMedBook